29 Mart 2009 Pazar

Var Mısın Yok Musun ve Sigorta

amerika’ya geldikten sonra turkiye televizyonlarinda yayinlanan programlara epey bir uzak kaldim. bu arada, hala devam edip etmedigini bilmiyorum ama, var misin yok musun diye bir yarisma programinin ortaya ciktigini haberlerden okumustum. gecenlerde youtube’da bu programin gecen sene yayinlanmis bir bolumunden bir kesite rast geldim. kesit, programin final bolumunden. bir yarismacinin onunde bir kutu, kutunun icinde de bir para odulu var. bu odul ya bes bin ya da 500 bin lira. yarismaciya kutudaki odulu acmamasi icin 141 bin lira teklif etmisler. durum bundan ibaret. bundan sonrasi, risk alip almamak konusunda karar vermekte zorlanan kadinin hallerinden turetilen dram uzerine kurulmus bir reality show. sonunda da yarismaci riske girmeyip garanti parayi almayi kabul ediyor.



bu sadece bir bolumun bir parcasi. benzer durumlarda, baska yarismacilar ne kararlar verdiler bilmiyorum; ama tahminim bu durumda cogu insanin ayni karari verecegi. insanin hayatini ciddi sekilde etkileyecek ve kutuda olmasi muhtemel iki odulun ortalamasina yakin sayilabilecek garanti bir miktari reddedip kumar oynamak, cogu insanin yapacagi bir sey degil. bunu nereden cikartiyorum? en basta, dunyada sigortacilik diye bir sektor olmasindan. genel olarak, iktisadi aktorlerin belirsizlik iceren turlu durumlardaki davranislarindan da diyebilirim. yarismanin bir iktisatci olarak dikkatimi cekmesi de bundan.

insanlarin buyuk bir heyecan icerisinde izledikleri sey ozunde bir insanin sigorta hizmeti satin almasindan farkli degil. yarismaci kadinin 500 bin lirasi var gibi dusunun. bunun 5 binlik kismi guvende diyelim. geri kalanin da calinma ihtimali yuzde 50 olsun. bu durumun yarismadaki durumla seklen ayni oldugu acik. bu durumda ele aldigimiz ornekte yarismacinin 349 bin lira sigorta primi odedigini soyleyebiliriz. olaya boyle bakinca, yarismacinin sonradan kutuda 5 bin lira oldugunu ogrendikten sonraki sevincini de parasi calinan insanin sigorta yaptirmasina sukretmesine benzetebiliriz.

peki bu sigorta primi neden bu kadar fahis? ihtimaller yuzde 50-50 ise, yarismadaki durumda kutudan cikacak paranin beklenen degeri odullerin ortalamasi olan 252.500 lira. oysa yarismacinin odedigi prim 349 bin, eline gecen para 141 bin. bunda onemli sebep, teklifi yapan zatin (adi hamdi bey olsa gerek) tekel durumunda olmasi. hamdi bey, tekel durumundaki bir sigorta sirketinin yapacagi gibi, yarismacinin kabul edecegegi en buyuk sigorta primini (yani en dusuk garanti parayi) ona onermeye calisiyor. bu hem kar, hem de yarismaciyi kararsiz birakarak heyecan maksimizasyonunu sagliyor.

hamdi bey'in tekel olmasinin yaninda, yarismacinin orta halli bir vatandas olmasi da onemli bir faktor. karsida mesela rahmi koc olsa muhtemelen sigorta primi cok daha dusuk (garanti para cok daha yuksek) olurdu. peki karsida rahmi koc da olsa, prim 252.500'un altina iner miydi? (yani garanti para bu degerin ustune cikar miydi?) kar maksimizasyonu yapan bir tekel asla bunu yapmazdi. ama bu bir sov programi olduguna ve dagitilan odulun maliyetinden cok izlenme oranlari onemli olduguna gore, eger heyecani arttiracaksa, rahmi koc gibi bir yarismaci karsisinda bu mumkun olabilir.

ya yarismaci siradan bir vatandas olsa, ama hamdi bey'in karsisinda bir de rakip olsa? yarismanin formatinin daha farkli oldugunu dusunelim. diyelim ki iki sigortaci yarismaciya kapali zarf usulu teklifte bulunsun. yarismaci bunlardan sadece birini kabul etsin. teklifi kabul edilen sigortaci yarismaciya garanti parasini verip kutunun icindeki ikramiyeyi satin alsin. yani, sigortacinin kazanci, kutunun icindeki para eksi yarismaciya verdigi garanti para olsun. bu durumda, sigortacilar arasindaki rekabetin sigorta primini dusurup garanti parayi odulun beklenen degerine yaklastirmasini bekleyebiliriz. tabii, bu durum sigortaliya (yani yarismaciya) fayda saglasa da, onun daha rahat karar vermesini saglayacagi icin yarismanin heyecanini, dolayisiyla reytingleri dusurecektir. o yuzden hamdi bey'e bir rakip cikartmak yapimcilarin isine gelmez.

ama ya yarismaya katilacak biri, disaridan bir sigortaciyla buna benzer bir anlasma yaparsa? bu sigortacinin, illa bir sigorta sirketi gibi yasal, kurumsal bir yapi olmasi gerekmez. risk toleransi daha yuksek bir kisi, yarismacilarla anlasma yapip riski onlardan satin alabilir. ornegin, yarismaciya guvenecek ve yarismacinin da sozune guvenebilecegi biri, diyelim ki zengin amcasi, reklam arasinda yarismaciyi arayip "kutuyu actirirsan sana 250 bin verecegim ama icindeki odul benim olacak" desin. o durumda, yarismaci 250 binden daha dusuk bir teklifi asla kabul etmez. tabii, bu kadar buyuk para soz konusu oldugunda, boyle baglayiciligi olmayan sozlu anlasmalarin gerceklesmesi zor. yarismacilarin herhangi bir kisi ya da kurumla baglayiciligi olan yasal kontratlar yapmalarinin onune gececek onlemleri de yapimcilar ya da avukatlari dusunmuslerdir herhalde.

Hiç yorum yok: